1 Aralık 2020 Salı

01.12 / Daily

 


Psikolojiyi oldum olası sevmişimdir. Liseden beri psikolojik kitapları, araştırmaları okumayı hep sevdim. Alanım olsun çok istedim hep. Ama içe odaklı değil, dışa odaklı biri olduğumdan direnme ve baş kaldırma konularında hep başarısız olmuşumdur.

Yakın ve uzak çevrenin bizi çok etkilediğini düşünüyorum, Davranışçı Ekol'e bu bağlamda katılıyorum. Bizi biz yapan tek şey çevre değil elbette. Ama toplumcu yaşama dair bakış açısı kesinlikle çok etkilenen bir duruma sokuyor bizi. Herkes gibi olmak için eğitildik. Sivrilmemek, ayrık otu olmamak bize çocukluğumuzdan beri öğretildi. Farklı olmak kötüdür, herkes gibi olmak iyidir felsefesini milim milim işlediler zihnimize. Sonuç herkeste aynı olmuyor tabi. Kendi seçimlerinin arkasında durabilecek güçte olanlar ve bu güçle yetiştirilenler hariç. 

Söz hakkımızın olmadığı yaşlarda alınan kararların, kalan yaşamımızı ne kadar etkilediğini sonra fark ediyoruz. Çok geç mi! Elbette değil. Ama ne çabalayacak hâl kalıyor insanda, ne o yaşlardaki imkanlar, ne de o zamanki fırsatlar. 

İsteklerim konusunda direnme gücüm olduğunu çok sonra farkettim. Korku ile büyütülmenin zararları. 

Udemy'den Nöro Linguistik Programlama dersi satın aldım. Farkındalık adına daha ilk derste çok sey öğrendim. Ebeveynlerimizin, çocukluğumuzda farkında olmadan yaptığı, söylediği birçok şeyin üzerimizdeki etkilerini ve bu etkilerin negatif yansımalarını bazı tekniklerle nasıl değiştirebileceğimizi ve çok daha fazlasını öğreniyorum. 

Bakış açımızı değiştirmek ve genişletmek lazım. İyi ve kötü algılarının çevremiz tarafından, kendi bildikleri ve onlara öğretilen doğrultusunda nasıl bize öğretildiğini, aslında her toplumun, her kültürün iyi ve kötü, doğru ve yanlış anlayışlarının farklı olduğunu, içinde bulunduğumuz topluma göre şekillendiğimizi fark etmek ve at gözlüğünü çıkarmak lazım. 

Kalıpları değiştirmek her zaman zordur. Olabildiğince kendimizi aşmak ve konfor alanımızdan çıkmak lazım. 

Kaçırdığımız dönemeçlere değil, kalan hayatımızdaki dönemeçlere odaklanalım şu andan itibaren. 

Sevgilerimle.





24 yorum:

  1. kalan hayatımızdakilere odaklanmak evet ne güzel söyledin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim. Evet, neye odaklandığımız önemli :)

      Sil
  2. Metin ne kadar doğru yerlerde geziniyor, gezinirken gezdiriyor da kişisel yaşam öyküsünde. Psikoloji çok derin bir alan! Bu arada çokça zamandır "NLP" kısaltmasını görürdüm ama hiç tam hâliyle karşılaşmamıştım, bu yazı sayesinde öğrendim. Bunun için teşekkür ederim :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim, çok teşekkür ederim. Nlp'yi çok yanlış biliyoruz, çünkü kişisel gelişim kitaplarında ticaret için kullanıldı. Nlp, olaylara pozitif bakmak olarak gösterildi bize hep ama eğitimde gördüm ki öyle değilmiş.

      Sil
  3. Psikoloji benim de sevdiğim bir branş. Hastalık, zeka gibi bazı unsurların genetik bağlantıları olmasına inanmakla birlikte tüm davranışsal ve karakter özelliklerimizin çevre koşullarına bağlı olduğunu düşünüyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Psikoloji öyle bir alan ki içine girince çıkması zor bir okyanus gibi.
      Aynı fikirdeyiz :)

      Sil
  4. yazın tümüyle çok iyiydi. haklısın tabiiiii ne varsa bundan sonrasında vaaar :)

    YanıtlaSil
  5. "Söz hakkımızın olmadığı yaşlar"
    Ailenin önemi tam da burda başlıyor aslında

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Hayatta her zaman başka olasılıklar vardır" diyen ebeveynler fena olmazdı :)

      Sil
  6. Dediğin gibi kalıpları değiştirmek zordur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de çok zor, ama imkansız değil, sadece çaba istiyor.

      Sil
  7. Hepimizin bu eğitimi almaya ihtiyacımız var.

    YanıtlaSil
  8. yaa bi saniyeee sana ne diceeem, yazını bi daha okuyodum daaa, başlıktaki sözcük sütçü mandıra demek ne demek istiyon yaniiii yoksaaaa diary günlük mü demek istiyoooon :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sütçü mandıra kulağa günlükten daha iyi geliyor, ama konuyla ilgisi yok tabi :)

      Sil
  9. Yeniden hoşgeldin ara verme bu kadar lütfen :) Geçen aylarda bende hep terapi, psikoloji ağırlıklı klitaplar aldım, hem psikanaliz hemde araştırma kitapları ve o kadar yanlış şeylerle donatılmış ve bize telkinlerde bulunulmuş ki, okudukça sorunların kaynağını, katilleri psikopat ve sosyopatları bu duruma getiren genetik ve çevresel faktörleri gördükçe kendi ellerimizle yetiştiriyoruz sanırım canavarları dedim. Güzel konu için eğitim almışsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum :)
      Daha sık yazabilirim umarım ama Netflix'le o kadar zaman harcıyor ve zihnimi uyuşturuyorum ki düşünme fırsatı bırakmıyorum kendime. Zaman planlaması yapıp, bir çeki düzen versem iyi olur :)
      Çağın hızlıca değiştiğini ebeveynler genelde unutuyor, kendi doğrularıyla yön ve rota çiziyorlar ama yol çoğunlukla yanlış yere çıkıyor. Zihin şakaya gelmiyor, ne yüklendiğine dikkat edilmeli.

      Sil
  10. Bazı aileler bile ne kadar kendin ol diye yetiştirmeye çalışsa da en sonunda o mahalle baskısı girdabına giriyorlar. Biz bile bazen kendimizi şunu yapsam bu ne der,buraya gitsem hakkımda kötü düşünürler mi diye sürekli kendimizi sorguluyoruz. En özgür olmaya çalışanımız bile bir yerde tosluyor sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlayışlı olmaya değil eleştirmeye endeksli çoğu kişi. O şekilde yetiştirilmeye çalışılsa da bazılarımız bu bakış açısından kendini kurtarabiliyor. Beni başkası ilgilendirmez diyebilmek lazım ama insanlar başkalarının hayatlarına burnunu sokmayı bir maharet zannediyor.

      Sil
  11. ''Bakış açımızı değiştirmek ve genişletmek lazım. '' Değişimin belki de en yoğun olduğu canlılardan olsak da konu bakış açısı oldu mu ne yazık ki direnmekte üstümüze yoktur. Oysa olaylara bakışımızdaki olaylar bile değişiklik gösterirken... Tabii bunu değiştirmek hiç de geç değil dediğin gibi önümüzdeki dönemeçlere odaklanmak gerek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tekrar ve tekrar aynı şeyleri yaşamamak, kendimizi kısır döngüye sokmamak için.

      Sil
  12. merhaba:) Çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil

Öne Çıkan Yayın

İllüzyon

Nedenini bilmiyorum ama eski defterlerin bol bol açılma zamanı sanırım bu ara.