Bunca lafın üzerine Rousseau'dan alıntılar yazmak saçma olacak ama hakkını yemeyeyim, o da kendince huzurun peşindeymiş ve birçok fikrine ilk okuduğumda da tekrar okuduğumda da katılıyorum. Fazla okuyup ona mı dönüştüm diye düşünmeden de edemiyorum.
* "Ta çocukluğumdan beri hayatın girdabına kapılmış olan ben, bu dünyada yaşamak için yaratılmadığımı ve gönlümün ihtiyaç duyduğu duruma asla ulaşamayacağımı edindiğim tecrübelerle çok geçmeden öğrendim."
* "Sıklıkla ve uzun süre boyunca, hayatıma yön vermek için gerçek amacımı anlamaya çalıştım ve bu amacın bu dünyada aranmaması gerektiğini hissederek, yaşamıma ustaca yön verme yeteneğimin olmamasından dolayı üzülmekten bir süre sonra vazgeçtim."
* "Ne başkalarından ne de kendimden asla tam olarak memnun değildim. Dünyanın karmaşası beni sersemletiyor, yalnızlık sıkıyordu, durmadan yer değiştirmek ihtiyacını duyuyor ve hiçbir yerde mutlu olamıyordum."
* "Hangi durumda olursak olalım, bizi sürekli mutsuz eden, kendini beğenmişliktir. O susup da aklımız konuştuğu zaman, aklımız, kaçınmamızın mümkün olmadığı tüm mutsuzluklar için bizi teselli eder. Mutsuzlukları düşünmeyen biri için, onlar hiçbir şey ifade etmezler."
* "Gerçek ihtiyacın kendisini hissettirdiği noktalar azdır. O noktaları çokmuş gibi gösteren alışkanlık ve hayal gücüdür; bu yüzdendir ki endişeye düşer, kendimizi mutsuz ederiz."
* "Yeryüzünde yetmiş sene geçirdim ve sadece yedi sene yaşadım."
Yalniz olmakla ilgili fikirlerinize katılıyorum. Bence yalnızlık ve hayata karışmak arasında çok hassas bir denge var. Eger birinden biri ağır basarsa bu insana iyi gelmiyor. Eklemek istediğim, hayata cok karışmanin ve kabuğuna çekilmenin anlamını bilmeden geçen bir ömrün de cok değerli olmayacağı. Yalnızlığımızı da, kalabaliklarimizi da eşit kucaklamak gerektiği.
YanıtlaSilKesinlikle haklısın, hayat her konuda denge üzerine kurulu. Seçimlerimize dikkat etmek lazım. Ruh halimiz bizi bazen kandırıyor.
Silayyy bir gün yaşamaya başlayabiliriz işallaaah :) ruzo, itiraflar adlı kitabını okudum o da müthüşlü :)
YanıtlaSilMuhtemelen okumuşumdur. Satın almadığım, kütüphaneden edindiğim kitapları aklımda tutamıyorum, çooook uzun zaman oldu. Haftada iki kitap bitiriyordum, ne günlerdi ama :)
SilUmarım bir sürü sürprizli, masalımsı heyecanlılıkta şeyler yaşarız son nefesimize kadar :)
Yalnız olmak duruma göre değerlendirilebilir
YanıtlaSilBunu ben seçtim dediğimiz dönemler oluyor tabi ama bu da bir yanılgı bence, çünkü kimse yalnızlığı seçmez. Eğer seçiyorsan kalbin fena halde kırılmış ya da gururun incinmiş ve köşene çekilmişsin demektir. Benim tespitim bu yönde :)
SilBeğenmene sevindim :)
YanıtlaSilSadece bir şeyleri tespit etmek yetmiyor, farkına vardığımız anda çözüm üretmek ve değişim sağlamak gerek. Uygulama konusunda berbatım. Fazla sorgulamadan, düşünce girdabına girmeden yaşamak lazım belki.
Ben de hep yalnızlığımı özlüyorum. Sonra çok yalnız kalınca da her şey anlamsız geliyor. Herşey dozunda güzel:)
YanıtlaSilHer şeyin fazlası zararlı :)
Silheey emily in paris adlı diziyi izleseneee :) pariste gezersin flanöz flanöz :)
YanıtlaSilKaçar mı! Yayınlandığı gibi izledim :)
Silbazen yazarların kelimelere dökebildiklerinden daha fazlasının var olduğunu düşünmek zihninlerinin ne kadar karmaşık olduğu konusunda izlenimler oluşturuyoo daha söylemediği neler ne duygular vardır diye merak uyandırıyo :) alıntılar çok derin :)
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Bizler için bile öyle, burada yazdıklarımız yazamadıklarımızın ya da yazmadıklarımızın binde biri.
SilBen Rousseau'dan Ekonomi Politik okumuştum :))
YanıtlaSilYalnızlıkla ilgili düşüncelerine noktası noktasına katılıyorum. Fazlası gerçekten insanı bunalıma dek götürebilir. Hiç olmaması da öyle. Mesela ben bazen evde yalnız kalabilmeyi özlüyorum. Tek başıma olabildiğim her an çok kıymetli ama sürekli ve tercih edilmiş bir yalnızlık? Yok istemem artık..
Onu okumadım, okuyacağımı da sanmıyorum :))
SilDediğim gibi günün belli bir zamanında kendimize vakit ayıracak kadar yalnızlık kafi. Yoksa dediğin gibi sonu bunalım. Yalnız değilken maruz kaldığımız insanlar da durumu karmaşıklaştırabiliyor :)
Bu anlattığın zaman dilimi hangi yaş aralığını kapsıyordu merak ettim, ona göre yazacağım :)
YanıtlaSilBu arada sapık falan sanma da parmaklarına bayıldım,geçen söyleyecektim unuttum. ince uzun hep hayalini kurduğum :)
19-23 yaş aralığındayken sanırım :)
SilÇok teşekkür ederim 😊💜
Dediğin gibi denge çok önemli.
YanıtlaSilKesinlikle.
SilBeni de sardı düşünceleri bak.
YanıtlaSilSarmaması zor.
Sil