Hergün aynı şeyleri yapmak canınızın sıkılmasına, hayatınızın monoton bir rutine girdiğini düşünmenize, hiçbirşeyin heyecanının kalmadığını hissetmenize neden olabilir.
Ben de öyle hissediyordum, yıllar önce. Sonra rutinim annemin hastalığıyla bozuldu. Bu konudan bahsetmeyeceğim, sadece ne hissettiğimden bahsedeceğim. Çünkü hissettiklerimiz hep kalır, hep oradadır. Hatırlayınca nefesinizi tutarsınız, o günler bittiği, üzüntüleriniz geçtiği için mutlu olursunuz. Ama korku orada bir yerdedir. Birgün yine bir telefon alacağınız korkusuyla yaşamak zorunda kalırsınız. Bir hastalık, küçücük bir organdaki küçücük bir sorun dünyanızda kocaman bir delik açar. Herşey anlamını yitirir. Telefonumuzdaki bir numaranın ucunda sevdiğimiz birinin olmasının ne demek olduğunu anlarız. Eve geldiğimizde hergün yaptıklarımızı, duyduklarımızı, sevdiklerimizin evin her zamanki yerlerinde olmasını hayal ederiz. Yarın yanımda, hayatımda olacak mı korkusuyla uyuruz. Her gün yeni bir azap olur sorun çözülmedikçe. Ben, biz şanslıydık. Galip çıktık. Ama korku. O hep orda. En mutlu anlarda bile birgün sevdiklerini kaybedeceğin korkusu hep orda. Rutininiz hiç bozulmasın, tüm günleriniz aynı olsun ve sevdikleriniz hep iyi olsun diye hergün dua ettirir o korku. O yüzden sevdiklerimizin yanındaki her anımızın kıymetini bilelim. Pişman olmamak için.
of yaaa geçmiş olsun, bir de ne güzel ifade etmişsin ki. teşekkür vala. kulağımıza küpe olsuun :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilGeçti çok şükür.
blogunun saatini düzeltsene amaa :) ayarlar saatler gmt 2 istanbul gibi bişi olcak :)
YanıtlaSilHemen bakıyorum, bloğu telefondan kullandığım için olabildiğince yanlış işlem yapmamaya çalışıyorum :)
YanıtlaSilPasifik saatindeymiş, düzelttim :)
YanıtlaSil